35 episodes

Devam Filmi'nde Seçil Türkkan Türkiye'yi eylemler üzerinden "dinliyor".

Devam Filmi Medyapod

    • News

Devam Filmi'nde Seçil Türkkan Türkiye'yi eylemler üzerinden "dinliyor".

    Ankara’dan İstanbul’a VIII: Merkez medyanın yıkılması çok iyi oldu

    Ankara’dan İstanbul’a VIII: Merkez medyanın yıkılması çok iyi oldu

    "Ben bir haber yaptığım zaman eskiden yayınlanırdı mesela Radikal’de ama Radikal okurları görürdü. Ama şimdi haberi beğendiği zaman diğer gazeteci arkadaşlar, bu tür yayınlar, sizler paylaşarak yayıyorsunuz. Yani çarpan etkisi artmaya başladı bu dönem"
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor. 
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 49 min
    Ankara’dan İstanbul’a VI: Siyaset alanının daralması benim için şans oldu

    Ankara’dan İstanbul’a VI: Siyaset alanının daralması benim için şans oldu

    “Ankara’da steril bir ortamda iş yapıyorsun bir kere. Çok fazla ayak oyunu olmaz.. İşler haber üzerinden devam eder, en fazlası haber atlatmaktır. İstanbul ‘da ilişkiler üzerinden yürüyor sistem. Bir takım yapılanmalar oluşuyor, o yapılanmalar seni kabul etti etti etmedi, onun üzerinden olumsuzlukla karşılaşabiliyorsun ya da yolun açılabiliyor. Kendi yetersizliklerini bilen insanlar seni tehdit olarak görüp ona göre hareket edebiliyor.” 
    15 ile 5 milyonluk iki kentin gazeteciliği burada gazeteci Yavuz Oğhan tarafından kıyaslanan. İnsan ilişkilerinin bir ağ vazifesi görmesi beklenebilir ama Yavuz’un anlattığı bu hikaye yine de gazetecilerin tanıyacağı bir içgörü. Pandora’nın kutusu gibi. Belki bir ara konuşabiliriz. Konunun diğer tarafına geçersek; Kendisi tam bir Ankaralı İstanbul’lu gazeteci karması. Hem iki şehrin gazeteciliğini hem de mesleğin dönüşümünü anlatmak için uygun isimlerden biri.
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor.
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 32 min
    Ankara’dan İstanbul’a VII: CNN’deki son iki senemde kabuslarla uyanıyordum

    Ankara’dan İstanbul’a VII: CNN’deki son iki senemde kabuslarla uyanıyordum

    Ankara’da gazeteciliğinin parlamento, diplomasi ve başbakanlık muhabirliği gibi çeşitli kademelerinde de bulunmuş olan deneyimli gazeteci Şirin Payzın’ın başlıktaki bu sözleri medyanın ama en çok da toplumun içinde bulunduğu ruh halini anlatıyor. Çünkü devam CNN Türk’te çalışmaya devam ettiği süre boyunca “Limon sat onurlu yaşa” sloganlarına maruz kalmış. Toplumun o yıllarda CNN Türk’e sabrı yoktu gibi gözüküyor. Şirin’e göre göre kanal artık habercilikten uzaklaştıktan sonra orada kalmaya devam etmesinin sebeplerinden biri mevziyi terketmemek olsa da, bunun, bu konu basın tarihine geçtiğinde daha detaylı tartışılabileceği görüşünde. 
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor. 
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 40 min
    Ankara’dan İstanbul’a V: Tavuk beslemek varken niye tazminatlarla elalemin adamını besleyeyim?

    Ankara’dan İstanbul’a V: Tavuk beslemek varken niye tazminatlarla elalemin adamını besleyeyim?

    “Ankara’dan İstanbul’a” bölümünün açılışını “eski Türkiye’den” bir ses yapacak; Deniz Arman. Usta gazeteci Mehmet Ali Birand’ın çıraklarından olan Deniz’in sesini nicedir herhangi bir televizyonda duymak mümkün değil. Son olarak Kanal D’deki işine 2014 yılında son verildikten sonra bir süre ne yapacağını düşündüyse de sonra aslında bu mesleğin ömrünü tükettiğini, tüm hayatı kaçırmasına neden olduğunu da anlamış. Yine de gazetecilik bitmeyen bir his demiştik, o da bu konuşmamızda bir haber konusu öneriyor; Gazeteciler mesela, toplanan o büyük meblağlardaki bedelli askerlik parasının neye harcandığının haberini yapamaz bu dönemde, ama bu merak edilesi değil mi? 
    Merak edilesi. Deniz’in anlattıkları bir dönemin kapanışı ve kuşkusuz her bitişin ardından başlayan ve devam eden bir sürecin hikayesi. Bu bölüm için Deniz Arman ismini aklıma meslektaşım Emrah Temizkan soktu, ona teşekkürlerimle!
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor. 
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 31 min
    Gazetecilikten Meclis’e IV: Asıl gazetecilik iktidar gittiğinde başlayacak

    Gazetecilikten Meclis’e IV: Asıl gazetecilik iktidar gittiğinde başlayacak

    “Sayın Cumhurbaşkanı’mın talimatları” demeden cümleye başlayamayan birine siz ne sorabilirsiniz? Bir anekdot: 99 depremi olmuştu ve gazeteci olarak takip etmiştim. Hazırlanan konteynırlar o günün şartlarında bile çok kötüydü. Konteynırlar gazetecilere PR amaçlı tanıtılırken dönemin Bayındırlık Bakanı’na ‘Siz depremzede olsayınız ailenizle birlikte bu konteynırlarda kalabilir miydiniz?’ diye sordum, ‘Hayır’ demişti. Manşet tüm gazete ve televizyonlara o yanıttan çıkmıştı. Şimdi siz ne Bayındırlık, ne Maliye Bakanı’nı bulabiliyorsunuz.”
    Öyle bir kurum ki, içinden pop sanatçısı Gülşen de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçiyor. Tek farkla; Gülşen sansüre takılırken Erdoğan zaten bu kurulun kişilerini başka kurumlara atayabiliyor. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) bahsediyoruz. CHP RTÜK Üst Kurul Üyesi olan İlhan Taşçı’nın yukarıda anlattığı bu an ise bugünün mecburen sıkıcı ve yankı fanusuna hapsolmuş gazeteciliğini anlamamıza yardım ediyor. Taşçı da bu nedenle henüz mesleğini tam da icra edemeyeceğini düşündüğü bir dönem olduğu için gazeteciliği özlemediğini anlatıyor. Ona göre İstanbul gazeteciliği bugünlerde Ankara Gazeteciliği’ni geçmiş durumda çünkü İstanbul’dakiler Ankara’ya göre siyasi baskıyı daha az hissediyorlar. Böylece daha cesur hareket edebiliyorlar. Gazeteciliğe dönecek mi? Bu sıkıcılıktan kurtulmamıza bağlı. Ona göre Ankara Gazeteciliği’ni daha farklı ve kıymetli kılan şeyin bakanlar, bürokratlar, yöneticilere soru sorabilme lüksüydü. 
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor.
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 37 min
    Gazetecilikten Meclis’e III: Gazetecilik yapacaksan yolun Meclis’ten geçmeli

    Gazetecilikten Meclis’e III: Gazetecilik yapacaksan yolun Meclis’ten geçmeli

    Gazeteciliği bırakıp Meclis’te çalışmaya başlamak her zaman “kötü” olmak zorunda değil. Uygar Gültekin HDP Grubu Basın Danışmanlığı sürecini bir “deneyim” olarak ele alanlardan. Hem çok şey öğrendiğini, hem gazeteciliğini beslediğini hem de mesleği için yeni yollar edindiğini anlatıyor. Yani burası bir “ara durak”. Ona göre bir gazeteci hep gazetecidir. Dolayısıyla uzun gazetecilik yolundaki bu günleri, olsa olsa sadece bir patika olabilir. 
    Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında bir Türkiye editörü. Ülkenin işleyişi, gideceği yön ve yapıya Meclis karar veriyor, hatta “aşk bile Meclis’ten geçiyor.” Bu program serisi gazetecilik özgürlüğüne vurulan darbelerle bir dönüşüm içindeyken dönüşümün şekillendiği yerde duran Ankara Gazeteciliğini konuşarak araştırıyor.
    Podcasti Devam Filmi’nde Türkiye’yi gazeteci perspektifiyle protestolar üzerinden "dinleyen" Seçil Türkkan kulağını bu kez bir başka ‘direnişe’ çeviriyor ve “Nedir bu Ankara Gazeteciliği?” sorusunu soruyor, mesleğin hasar tespitini yapıyor.
    Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

    • 26 min

Top Podcasts In News

The Daily
The New York Times
Serial
Serial Productions & The New York Times
Up First
NPR
The Ben Shapiro Show
The Daily Wire
Pod Save America
Crooked Media
The Megyn Kelly Show
SiriusXM